Yenienerji | Ocak-Şubat 2022 | Sayı: 84

41 yeni enerji • OCAK ŞUBAT 2022 elektrik ve soğuk üretilemeyen düşük entalpili rezervler için geçerli olmayıp ancak bölge ısıtması yapılabilir ve bunun da katma değeri çok yüksek olmayacaktır. Çoklu jeotermal üretim uygulanmadıkça önemli çevresel sorunlarla birlikte küresel krize olumsuz katkılar süregelecektir. Jeotermal santrallerde değerlendirilmeyen artık ısı, enerji borsasında hiç sorgulanmamaktadır. Elektrik üretim verimi, ısının hangi sıcaklıkta çevreye atıldığı, yoğuşturulamayan gazlara, özellikle CO2 salımlarına yönelik tasarım ve işletimsel önlemler gibi çevre kalitesi ve katma değer kazanımları enerji piyasasında ve YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) [3] destek çizelgelerinde dikkate alınmamaktadır, zira borsada ısıya ve çevreye olan olumlu katkılara ödenecek bir kuruş bile söz konusu değildir. Gün öncesi ve gün içi elektrik fiyatlandırmasında ve destek programlarında elektrik elde edilsin de nasıl elde edilirse edilsin ve fiyatı nedir zihniyeti hakimdir. Bu durum EPİAŞ yerli TürkGÖP yazılımı için de geçerlidir [4]. Diğer bir deyişle, enerji klasik ekonomi koşullarına ve doğrusala yakın Pareto eşitliklerine dayalı yaklaşımlarla ekonomiye ve finansa hapsedilmiş olmaktadır [5]. Son günlerde elektrik enerjisi fiyatlarında gelinen anormal durum da ortadadır. Ülkemizde düşük entalpili jeotermal kaynaklardan bölge ısıtma uygulamaları sınırlı ölçüde mevcut ise de bunların çevresel etkileri de yeterince analiz edilmemektedir. Aynı dar kapsam ve bakış açısı yönetmelik ve kanunlarda da görülebilmektedir. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu (5686) sadece imtiyazlara, kaynaklar üzerindeki haklara ve ruhsatlara ağırlık vermekte, termodinamik, ekonomik ve çevresel konulara değinmemektedir. 11 Mart 2021 tarihli 31420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik içeriğinde de sadece tanım ve tarif değişiklikleri yer almıştır [6]. Konuya en yakın görünen ve Jeotermal Kaynakların Kullanımına Yönelik İş ve İşlemler`e amir 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi yasasında ısının kelimesi bile geçmemektedir. Daha yasanın başında ısı yok sayılmıştır [7, 8]. Aynı yasada yenilenebilir enerji desteklerinin sadece basit kuruşlandırılması (elektrik üretiminde) yer almaktadır. Isı gene göz ardı edilmiştir. Bunun da ötesinde, üretilen elektrik gücünün arka planı hiç değerlendirilmemektedir. Örneğin, elektrik gücünü net %11.5 verimle şebekeye veren A santrali (Şekil 1), artık ısıyı hiç değerlendirmeden çevreye atmakta ve sera gazlarını da yeterince yönetmemektedir. Aynı jeotermal kuyudan B santral tipi (Şekil 2 ve 4) net %11 verimle (biraz daha az) güç sağlayıp artık ısıyı da (her ne kadar daha ısı piyasası henüz oluşmamış ise) optimum düzeyde tasarımlanmış bir bölge ısıtma, soğutma ve sıcak su ön ısıtması/ sera uygulamalarında değerlendirerek, ayrıca sera gazlarının tamamını yöneterek (CCSU: Carbon Capture, Storage and Use), çevreye zarar vermemektedir. Ancak mevcut mevzuata göre YEKDEM çerçevesinde sağladıkları elektrik enerjisi biraz daha az olan buna karşın jeotermal katma değerinin neredeyse tamamını değerlendiren ve yapılı çevreye çok olumlu katkılar sağlayan B santrali A santrali için aynen geçerli olan birim TL/kW-h destekten faydalandırıldığı yetmiyormuş gibi bir miktar daha az para ödenerek cezalandırılmış olmaktadır. Bu durumda B seçeneğinin mevcut mevzuata göre hiç uygulama şansı yoktur. Şekil 1`de jeotermal kaynaktan ORC teknolojisi ile sadece elektrik gücü üreten bir santral seçeneği (Seçenek A) için hazırlanmış olan çevre-katma değer çözümlemesi görülmektedir. Bu uygulama `mevcut mevzuata uyan` fakat arta kalan ısının hiç de düşünülmeyip değerlendirmediği, sonuç olarak atık ısıya dönüştürülen eksik bir uygulamadır. Kuyu başındaki jeotermal sıcaklık 110oC (383 K) alındığında katma değer potansiyeli, ideal Karno çevrimine göre 0.261 kW-h/kW-h`dir. Artık ısının bertarafında kullanılan fan motorları da önemli ölçüde elektrik gücü talep ettiğinden (en az 0.035 kW-h/kW-h net elektrik enerjisinin katma değeri (0.106 kW-h) katma değer kaybını (0.112 kW-h/kW-h) tam karşılayamamaktadır. Böylelikle, 1 kW-h jeotermal enerji girdisinin sadece %1`i (+0.0108 kW-h/1 kW-h değerlendirilmektedir. Bu olumsuzluk toplum ve sektörde ancak çoğu kez önemsenmeyen termodinamiğin ikinci yasası ile görülebilmektedir. Diğer bir açıdan bakıldığında, elektrik enerjisinin sağlayacağı brüt katma değer 0.95 kW-h/kW-h (elektrik gücünün birim katma değeri) x 0.115 kW-h = 0.109 kW-h’dır (%42). Arta kalan yaklaşık 85oC (358 K) sıcaklıktaki ısıl katma değer potansiyeli değerlendirilmemekte ve %43 oranında yok edilmektedir. Bu yok ediş cari açığımıza yansımaktadır. Geri kalan yaklaşık %15 potansiyel katma değer tekrar-basma Şekil 1. Jeotermal Kaynaktan ORC Teknolojsi ile Sadece Elektrik Güç Üretiminin Çevre-Katma Değer Çözümlemesi: Seçenek A, ©Birol Kılkış. *En az tekrar-basma sıcaklığı, ** Referans Çevre Sıcaklığı

RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==