Yenienerji | Mart-Nisan 2022 | Sayı: 85

25 yeni enerji • MART NİSAN 2022 Kömür Santrallerde Kapasite ve Üretimin Azalması Mümkün Rapordaki senaryolardan bir diğeri olan ‘Kömür Azaltım Senaryosu’nda’ ise Türkiye’de kömüre dayalı elektrik üretim kapasitesinin büyük bir bölümünün devre dışı kalması ve bu azalan arz miktarının yenilenebilir enerji kaynakları tarafından sağlanması halinde, rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücü en yüksek seviyelere çıkabildiği durum analiz ediliyor. Senaryoda halihazırdaki 20 GW kömür kurulu gücü 5 GW’a düşeceği ve bu açığın, rüzgâr (33 GW), güneş (41 GW), hidroelektrik (32 GW), biyokütle (5 GW), jeotermal (4 GW) ve diğer enerji kaynakları tarafından kapatılabileceği öngörülüyor. Bu durumda, son birkaç yılda yüzde 36 ila yüzde 42 bandında gerçekleşen yenilenebilir enerji üretim payı, 2030’da yüzde 70 oranlarına, kabul edilebilen sistem etkileriyle ulaşabilecek. Bu senaryonun hayata geçmesi için, 1 GW’lık pompaj depolamalı hidroelektrik santral, 600 MW batarya enerji depolama, talep tarafı katılımı, devreye girecek ve çıkacak santrallerin sistem odaklı yaklaşımla konumlandırılması, komşu ülkelerle elektrik iletim bağlantı kapasitelerinin kullanılması, mevcut esnek santrallerin sistemde tutulması gibi sisteme esneklik sağlayacak birçok seçenek değerlendiriliyor. Raporun son senaryosu ‘Hızlandırılmış Yenilenebilir Enerji Senaryosu’nda ve ‘Kömür Azaltım Senaryosu’nda, enerji verimliliği potansiyellerinin kullanılmasıyla ‘Mevcut Politikalar Senaryosu’na kıyasla, 2030 yılında elektrik tüketiminin 40 TWh azaltılabileceği vurgulanıyor. Böylelikle maliyetli fosil yakıt ihtiyacı azaltılırken elektrik sisteminin karbonsuzlaşmasına katkı sağlanabilecek. Mevcut şebeke yatırım planı ve bu çalışmada ele alınan esneklik çözümleri dikkate alındığında, 2030 yılında 33 GW’lık rüzgâr enerjisi ve 41 GW’lık güneş enerjisi santrali Türkiye elektrik şebekesine entegre edilerek, esneklik seçenekleri ve diğer üretim teknolojileri yardımıyla kömür santrallerinin üretim payları yaklaşık yüzde 5’e düşebilir. Sistem Maliyeti Megavat-Saat Başına Yaklaşık 5,5 Euro Azalabilir Çalışmada, ayrıca fayda maliyet analiziyle senaryolar arasında kıyaslama yapıldı. Sistemin karbon maliyeti, Yük al/yük at ve üretim kesinti maliyetleri, piyasa takas fiyatı, ortalama yatırım ve işletme & bakım maliyetleri gibi değişkenler dikkate alındı. ‘Mevcut Politikalar Senaryosu’na kıyasla, ‘Kömür Azaltım Senaryosu’nda ortalama sistem maliyeti megavat-saat başına yaklaşık 5,5 euro daha fazla avantaj sağlıyor. Raporda ayrıca, mevcut 400 kV (kilovolt) şebeke yatırım planına vurgu yapılarak, bunun 2030'a kadar gerçekleştirilmesi halinde, yıllık yaklaşık 800 km yeni iletim hattı yatırımı gerektiği belirtiliyor. Söz konusu yatırım planı, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı üzerinden, Anadolu ile Trakya bölgesini birbirine bağlayan yeni iletim koridorlarını içeriyor. Ayrıca, Türkiye’nin kuzeydoğusu ile merkezdeki şebeke arasındaki bağlantıları güçlendirecek önemli şebeke yatırımlarını kapsıyor. Yatırımlar, Büyüyen ve Değişen Elektrik Sisteminin Temeli İçin Kritik Önem Taşıyor Sisteme daha fazla yenilenebilir enerji kaynağının entegre edilmesi durumunda, ‘Hızlandırılmış Yenilenebilir Enerji Senaryosu’ ve ‘Kömür Azaltım Senaryosu’nda olduğu gibi, ek olarak 154 kV şebeke yatırımına ihtiyaç duyulacak. Komşu Ülkelerle Elektrik İletim Bağlantıları Güçlendirilmeli Raporda, elektrik sistemine daha fazla yenilenebilir enerji entegrasyonu için, planlanan 400 ve 154 kV seviyesinde iletim şebekesi yatırımlarının hayata geçirilmesi kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Buna ilave olarak santrallerin sistem odaklı yerleşimi, talep tarafı katılımı, batarya enerji depolama sistemleri, pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri, yenilenebilir kaynaklardan sıcak rezerv sağlanmasına vurgu yapılıyor. Diğer yandan şebeke esnekliği ve enerji arz güvenliği için Türkiye’nin komşularıyla enterkonneksiyon (elektrik iletimbağlantılarını) güçlendirmesi öneriliyor. Avrupa Elektrik Sistemi (ENTSO-E) ile birlikte Gürcistan ve Güneydoğu bölgesindeki enterkonneksiyon hatlarının net transfer kapasitelerinin artırılması, piyasa birleştirme ve dengesizlik netleştirme gibi mekanizmalarla desteklenmesi, şebeke esnekliğini ve güvenilirliğini önemli seviyede artırabilir. Ancak, enterkonneksiyon hatlar üzerindeki bu şebeke esnekliğinden en üst düzeyde faydalanabilmek için özellikle 400 kV seviyesinde ilave şebeke yatırımları gerekebilir. Rapor lansmanın ardından düzenlenen panele konuşmacı olarak TÜREB Başkanı ve RHG ENERTÜRK Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Erden, ENERJİSA Üretim, Rüzgâr Enerjisi Yatırımları Direktörü Ezgi Deniz Katmer ve Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan katıldı.

RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==