Yenienerji | Temmuz-Ağustos 2022 | Sayı: 87

İlk beş yıl-Ön arıtması olan ve karbon tutma tesisi olmayan işletmeler için: Beş yıl sonrası- Ön arıtması olan ve karbon tutma tesisi olmayan işletmeler için: Bu denklemlerde en sağdaki parantez içinde “1” ülkelerin yerel payını ve İGİ/ EİGİ Birleşmiş Milletler payını göstermektedir. Elektrik ve termal enerji üreten tesisler için ve baz olarak üretilen her bir MW güç için hesaplanan yıllık değerler Tablo3 ve 4@te verilmiştir. Bu hesaplamalar baz olarak bir ton CO2 alındığında da yapılabilir. Hatta kullanımda bu baz daha pratik olabilir. Çünkü, tesisin ne ürettiği önemli değildir; elektrik, termal enerji veya başka bir madde üretirken gerçekleşen saatlik karbon dioksit salımı esas alınır. CO2 üretim kapasitesi X [ton CO2/h] olan bir işletme için Tablo 5'te verilen temel değerler ortalama olarak kabul edilebilir. Bu tablo değerlerine göre HKV hesaplamalarında aşağıdaki ifadeler kullanılabilir. İlk beş yıl-Ön arıtma ve karbon tutma tesisleri olmayan işletmeler için: Beş yıl sonrası- Ön arıtma ve karbon tutma tesisleri olmayan işletmeler için: İlk beş yıl-Ön arıtması olan ve karbon tutma tesisi olmayan işletmeler için: Beş yıl sonrası- Ön arıtması olan ve karbon tutma tesisi olmayan işletmeler için: Buna göre hesaplanan HKV [$/ton CO2] değerleri de Tablo 6'da verilmiştir. Bu tablodaki değerleri yıllık ton CO2 üretimi (8000 X, [ton CO2/yıl]) ile çarparak, yıllık HKV [$/yıl] hesaplanabilir. Bu şekilde hesaplanan ve tahsil edilen HKV’nin kullanımı bir çok ülkede endişe edilen husus olmuştur. HKV’nin “yerel” kısmı yurt içinde hükümet tarafından ayrı bir fonda tutulup sadece “Karbon Tutma, Faydalanma ve Deoplama”’ya ve “yenilenebilir-yeşil enerjiye” yönelik Ar-Ge faaliyetleri için ve yenilenebiliryeşil enerji yatırımlarını sübvanse etmek için kullanılmalıdır. Böylece, hem kamu kuruluşlarının, hem özel kuruluşların, hem de evlerine örneğin güneş veya rüzgâr enerjisinden faydalanan sistemler kurmak isteyen bireysel girişimlerin desteklenmesi mümkün olur. BM payı ise toplanıp, BM’de oluşturulacak bir fonda toplanmalıdır. BM’deki fonda toplanan para ise özellikle İGİ değeri 0,7’den küçük olan ülkelerde yeni yapılacak “yenilenebilir-yeşil enerjiye” yönelik yatırımları teşvik etmek ve desteklemek üzere kullanılmalıdır. Bu ülkelerin gelişirken yerel fosil yakıtlar yerine güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi kaynaklardan yararlanmaları özendirilebilir. Bu şekilde, dünyamızdaki her bir kişinin bireysel refahını ve gelişimini artırıcı amaç doğrultusunda uluslar arası adalet de sağlanmış olur. Elbette, HKV enerji üretimine ek maliyet getirecektir; her 1$/ton CO2 vergi, kömür yakan termik santralde elektrik maliyetini 0,00122 $/kWh kadar artıracaktır. Örneğin, 100 MW gücünde olan ve yılda 800 Milyon kWh üretmek için ve atmosfere saldığı her ton karbon dioksit başına sadece 50 $ yatırımla kurulan ve havayı kirletmesine karşılık elektriği yaklaşık 0,06 $/kWh maliyetle üreten bir temik santrale, (vergi olarak 167,94 $/ton CO2 alınırsa) ek toplam yaklaşık 164 M$ bir maliyet gelecektir. Bu da %33 verimle çalışan bir termik santralde elektrik üretim maliyetini 0,2 $/kWh artıracaktır. Termik santral verimi %50 ise, karbon dioksit emisyonu 6444 ton/yıl-MW, ek maliyet 108 M$ olacaktır ve karbon vergisi ile elektrik üretim maliyeti 0,13 $/kWh artıracaktır. Görüldüğü gibi elektrik üretim verimliliği çok önemlidir ve termik santrallerin verimliliği artırıcı tedbirleri almaları teşvik edilmelidir. Burada hesaplanan karbon vergisi değerleri çok gözükebilir, ama unutulmamalıdır ki gelecek nesillerimiz için dünyamızın kirlenen atmosferini temizlemek istiyorsak bu kaçınılmaz ve bugün ödenmesi gereken bir bedeldir. Örnek olarak güneş enerjisi maliyeti ile karşılaştırmak ilginç olabilir. Yıllık ortalama güneşlenme süresini dikkate alarak, 100 MW gücünde bir güneş enerjisi santrali yaklaşık 55 M$ yatırım gerektirir ve yılda yaklaşık 140.000.000 kWh elektrik üretir. Yani, SSY’ı 0,4 $/kWh olur ki bu da iki yıllık vergiye denk gelir. Güneş enerjisine dönüşüm yapıldığında karbon vergisi ödenmeyeceğinden, bu dönüşüm çok cazip olacaktır. Bu arada, geri ödeme süresi 5 yıl alınırsa elektrik maliyeti 0,08 $/kWh olur. Görüldüğü gibi, karbon vergisinin fosil yakıttan yeşil enerji kaynaklarına dönüşümü özendirici bir itici gücü olduğu açıktır. Fotovoltaik paneller giderek yıldan yıla ucuzladığından, bu dönüşüm projeleri önümüzdeki yıllarda daha da çekici hale gelecektir. Rüzgâr enerjisi için de durum benzerdir. 100 MW gücünde bir rüzgar enerjisi sistemi için yaklaşık 130 M$ yatırım gerektiği ve yılda ortalama 235 Milyon kWh elektrik üretilebileceği ve geri ödeme süresi yine 5 yıl alınırsa elektrik maliyeti 0,11 $/kWh düşünülürse dönüşüm projelerinin cazip olacağı açıktır. TABLO 6 36 yeni enerji • TEMMUZ AĞUSTOS 2022

RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==